7 Kasım 2011 Pazartesi

Eneem!

Ne çok olmuş bişey yazmayalı. 1 yıl kadar. Kazandım bile dememişim. Tam isteklerimi karşılamadığı için herhalde.

Zaman kaybediyorum. Geri alamıyorum. Zaman kaybından sıkıldım. Geri alamacağım yitirdiklerimin olmasından sıkıldım. Bir şeyler yapmalıyım artık. Sürekli kaybetmek hoş değil.

Eylül? Ağustos? sonunda Hacettepe Biyolojiyi kazanmıştım. ODTÜ ODTÜ yırtınırken hoş olmadı tabii. Sevinemedim. Süper-mükemmeliyetçi, süper-her şeyi-beğenmez tavrım sayesinde mutlu olmadım. Kendimi avuttum sadece "Olsun, bu da bir şey. Biyoloji sonuçta. Değil mi?". Aklıma koydum, ODTÜ'ye geçerim ben, okula başladım.

1 sene önce sorsan, neden ODTÜ diye, sana sayfalarca anlatabilirdim. Şimdi, bilemiyorum. İstediğine kavuşmuş olmaktan mı, hiçbir yerde hiçbir şekilde orayı benimseyemediğimden mi bilmiyorum. O zaman isteklerim daha kesindi. Aklım bu kadar karışmamıştı. Bu kadar yıpranmamıştım. Kendimi, hareketlerimi, isteklerimi sorgulayıp kendime olan güveni yerle bir etmemiştim henüz. Bir uzmanlık alanımın olması gerekiyordu. Hacettepe kötü bir okul değil. Cidden değil. ODTÜ'ye geçmeden önce, Hacettepe'de hala okurken sanki "bir şeyler daha iyi olabilirdi" hissi beni boğuyordu. Ama şimdi bakıyorum da, Hacettepe kötü değilmiş be. Hatta tamamen orda kalsaydım çok bişey kaybetmezdim. Kaybettiklerim olurdu elbette, kimi benim için önemli kimisi önemsiz. Fakat kendi kafamda kurduğum denli berbat değilmiş. Evet. Ha, bu düşünce neden değişti; çünkü ODTÜ'de de aradığımı bulamadım. Aradığım ne sorarsanız, ben de bilmiyorum. Ama karşıma çıksa "evet budur/yok bu da değil" diyebileceğimi biliyorum.

Velhasıl, dur daha bir buçuk ay oldu geçeli ODTÜ'ye, sonuçları ders kayıtlarına kadar açıklamamış olmaları, yurt murt canını sıktı biliyorum ama, az sık dişini bak belki değişir diyorum kendime.

Hayır, sevmediğim şeyler şu, Hacettepe'de daha fazla şey öğrenmişim ben diyorum. Botanikte öğrendiğim binlerce bilgi, zooloji'de az çok bildiklerim filan düşündürüyor beni. "Eğer Haccetepe'de bilgi yoğunluğu daha fazlaysa ve ben o bilgiyi elimin tersiyle ittiysem?"

Bilgiye aşığım. Bilgi güçtür.

Fakat, şu da var, Hacettepe temel dersleri vermiyor (matematik, fizik vs). Böylelikle boş kredileri kalıyor gırla. Bunu bölüm dersleriyle dolduma şansı var, ki kullanıyor. Ornitoloji, entolomoji, botaniğin türlü dalı her ders var. E, öyleyse niye geçtim? Çünkü ben bu bahsettiğim dersleri istemiyorum.

Ben moleküler çalışmak istiyorum (ama moleküler bio & genetiğe geçmedim beni fazla zorlar diye). Kolay olmasın istiyorum. Hacettepe'de 1. sınıfın sadece 1. döneminde moleküler biyoloji alınca, üstelik aldığım biyoloji biyokimya giriş gibi bir şey olunca epey hevesimi kırdı. Hacettepe iyi güzel, bir sürü dersi var, ODTÜ'den daha fazla uzmanlık alanı var; fakat istediklerim değil.

İsim etkisi de var tabii. ODTÜ'nün adı var, İngilizcesi var. Hacettepe'de verilen İngilizce, öylesine konulmuş eften püften bir dersti. Bir yıl boyunca geniş zaman dışında zaman öğretilmedi. Öeh ama. Yurtdışı ilişkileri çok fazla. Hacettepe nedense Türkiye'de en iyi olmaktan fazlasını istemiyor, yurtdışını umursamıyor. Fakat, bana göre çok yanlış yapıyorlar. Tabii orası eğitim şekli konusunda çok muhafazakar bir üniversite. Yıllardır süregeleni değiştirmeye niyetleri yok. Bu açıdan bakılınca ODTÜ az aşağı kalır değil. En azından onların senelerdir süregelen yolu yordamında "değişim, gelişim, yenilikler" filan var. Az kurtarıyor.

Yok, ben Türkiye'de bana uygun üniversite falan bulamayacağım gibi. O yüzden, elimdeki neyse en iyisi olsun bari. Yoksa, Amerika filan mı kaçsam? Tuition fee'ler beni Steve'in öz kızı olmaya zorlamasa giderdim zaten.

Sonra... Ne dicektim asıl, twitter, Friennfeed, Facebook derken bir çok yerden binlerce link, binlerce bilgi paylaşmışımdır (hepsini silmeyeydim iyiydi). Fakat yeteri kadar ilgi çekemedim bence. Sorun bende değil, yoo, kim olsa, ne kadar bilgi paylaşırsa paylaşsın, ne kadar "kendinden okumalı, anlamalı" link paylaşırsa paylaşsın, ilgi çekemez zaten. Hazır bilgi bile ilgi çekici değil, çünkü insanların ilgi alanları bu değil, öğrenmek değil. Neyse, bu benim derdim değil.

Sonra dedim ki, madem bi reset atıyoruz, eski yöntemler de işe yaramamış, en azından eski ölü blog'umu canlandırayım. Artık bloglar eskisi kadar popüler değil, yazılan çok, okunan yok. Ancak; en azından paylaştıklarım bir arada bir yerde olsun. Topluca bulunsun. Sizin için değil bu sefer, kendim için.

7 yorum:

Hailsematary Beyefendi dedi ki...

"Sonra dedim ki, madem bi reset atıyoruz, eski yöntemler de işe yaramamış, en azından eski ölü blog'umu canlandırayım. Artık bloglar eskisi kadar popüler değil, yazılan çok, okunan yok. Ancak; en azından paylaştıklarım bir arada bir yerde olsun. Topluca bulunsun. Sizin için değil bu sefer, kendim için." Bu.. Evet bu.

hia dedi ki...

bunu yazdığımı unutmuşum ben. odtüye alışamadım diyordum. niyesini hatırladım.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Merhaba, size birsey danışmak için mail atmıştım hala o mail adresini mi kullanıyorsunuz acaba ?

Unknown dedi ki...

Merhaba size danışmak istiyorum odtu biyoloji hakkında e postaniz hala ayni mi

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

Yorum Gönder